17 Kasım 2016 Perşembe

MUG CAKE - FİNCAN KEK -

             Uzuuuuun bir aradan sonra herkese merhabaaa!

      Dün arkadaşımla sohbet ederken bir yandan da ona ikram edebileceğim pratik hazırlanışı kolay kısa sürecek bir tarif düşünüyordum. Ve aklıma mikrodalga da sufle tarzı bir şey yapmak geldi. Hemen internete sarılıp araştırdım. Keyifle, takip ettiğim bir youtuber'ın  kanalına göz attım. Sanırım bir tarif bulmuştum. Ve hemen denemeye koyuldum...
       Açıkçası pek umutlu değildim. (daha önceki denemem hüsranla sonuçlanmıştı çünkü!) Arkadaşımda öyle düşünüyor olacak ki 'boşver uğraşma yaa gel oturalım' felan deyip beni vazgeçirmeye çalışsa da kafaya koymuştum yapacaktım :) Hemen malzemeleri çıkarttım ve yaklaşık 5 dk da karıştırma işlemini bitirdim. Geriye mikrodalgayı ayarlayıp pişirmek kalmıştı. Sadece 1.5 dk da pişen fincan keklerim sayesinde mikrodalganın karşısında ağzımız açık kalakalmıştık. Hatta fincanın biri o kadar kabarmıştı ki taşacak sandım fakat tam o esnada neyse ki süresi dolmuştu. Saniyeler içinde öyle güzel kabarıyor ki görülmeye değer :)
     



Mutlaka denemenizi tavsiye ediyorum. Kıvamı ve lezzeti müthiş oluyor.
 Tarif İdil Tatari nin youtube kanalında mevcuttur. Yanlız tavsiyem bütün püf noktalarına uymanız. 
Deneyen herkese şimdiden afiyet olsun.
hoşça kalın
sevgiyle kalın...





6 Nisan 2016 Çarşamba

Kaktüsün Laneti

                   Evet yanlış duymadınız kaktüslerin laneti olduğuna inanıyorum. (lanet kelimesini sevmesem de! şöyle anlatayım.) Baharı yaşadığımız şu günlerde benim yine her zamanki gibi çiçek sevgim ağır basmaya başladı. Fakat bu kez kurutmadan bakabileceğim bir şeyler arayışına girdim. İnternette gezinirken karşıma kaktüsgiller çıktı. Aslında tabi ki bilmediğim bir tür değil ama o kadar hoş terrarium örnekleri gördüm ki bir anda sevgi patlaması yaşadım.

 

                 Neyse eşten dosttan, gördüğüm her yerden kaktüs örnekleri topladım. Diktim toprağa süsledim velhasıııııl hiç abartmıyorum sulamak için yanına yaklaştığımda dahi elimin her yanı diken doluyor :) İşte bu sebepten diyorum kaktüsün laneti diye :) siz siz olun kaktüslere karşı dikkatli olun...
                 Bir de sukkulent furyası başladı malum. Bende nasibimi aldım tabi. Bu sukkulentler ve kaktüsler yazın haftada bir, kışın haftada iki kez sulanması yetiyormuş. Tam benlik :) Hemen örneklerinden ekleyeyim. kendinize iyi bakıııın....



Dukan Diyetini Seviyorum! Vol.2 :)

             Işıl ışıl güneşli bahar kokulu bir güne daha uyandık çok şükür. Sizde her yeni güne gözlerinizi açtığınızda o miss bahar kokusunu içinize çektiğinizde şükrediyor musunuz bilmiyorum ama ben tüm bu hissettirdikleri için Allah'a minnettarım ve ne kadar şükretsem az diye düşünüyorum.

             Dün dukana hafif bir giriş yapmıştım. Bugün biraz daha detaylandırmak istiyorum. Öncelikle herhangi bir diyete başlamadan önce kesin olarak beyninize bunu kabullendirmeniz ve inanılmaz bir şekilde konsantre olmanız gerekiyor. Ben en son çıktığım kiloyu gördüğümde gözlerim ayrılarak 'yok artık! kendine bir dur demelisin' demiştim :) Gerçekten kısa sürede aldığım kilolar hayatımı mahvetmeye başlamıştı. Hormon dengemin bozulması ki bayanlar hassas olduğundan kilo artışının bile vücutta neler değiştirebileceğine birebir şahit oldum ( yüzde ve kollarda aşırı tüğlenme, saçlarda hızlı yağlanma, iki merdiven çıkınca nefes nefese kalma vs) , Çevrendeki insanların tepkisi yani ' kilo aldın artık dikkat et biraz!' demeleri bile insanı demoralize ediyor. Giydiğin hiç bir ama hiç bir kıyafetin yakışmaması!
             Neyse ki imdadıma en yakın arkadaşım yetişti ve Dukan kitabını okumamı tavsiye etti. Bu diyete inanmam gerekiyordu ve okudum, inandım ve başladım. Diyete başlamadan önce dukanın kendi sitesine girerek dukan testini yapmanız gerekiyor.Buradan ulaşabilirsiniz. http://www.dukandiet.com/ Bu sizin ideal kiloya ulaşmanız için gerekli olan gün sayısını veriyor.  Ben bu testi uyguladım ve atak evresi gün sayım 6 gün çıktı ve kolları sıvadım :) Şimdi size dukanın ilk evresi olan atak evresini anlatacağım.
         
             
            ATAK EVRESİ
         
        6 günlük saf protein maratonum başlamıştı. Bu 6 günde sadece protein ürünleriyle beslenecektim. (bu arada bu diyete eşimle birlikte başlamıştık devam ediyorsam onun atakta bana verdiği destek sayesindedir. :) ) İlk gün sıkıntısız proteinle başladım proteinle bitirdim. Yani peynir, yumurta, yoğurt, et, tavuk, süt... Canın hangisini isterse istediğin kadar yiyebiliyorsun. Yağ kesinlikle yasak. Ayrıca peynir, yoğurt, süt bunlar da yağsız olacak. Fakat ben süt dışında yoğurt ve peyniri hiç yağsız almadım. Her zamanki yediklerimden yemeye devam ettim. 2. gün benim en en en zorlandığım gündü ve ben dukanı kesin bırakma kararı almıştım! İnanılmaz bir halsizlik vardı üzerimde. O akşam çok fazla kaçamak yaptım yasaklı olan gıdalardan yedim. 3. gün uyandığımda kendimi iyi hissediyordum ve dukana devam etmeye karar verdim yani atağı devam ettirdim. bu şekilde 6 günü tamamladığımda artık proteinin p sini dahi duymak istemiyordum :D Ama sonucunu tabiki almıştım. Bu süreçte 3.5 kiloya elvada demiştim bile. Şimdi sıra seyir evresindeydi...

          SEYİR EVRESİ
  
       Bu evrede ister 5/5 istersen 1/1 lik periyotlarla istediğin kiloya inene kadar bu diyete devam ediyorsun. Ben 1/1 lik yöntemi seçtim. yani 1 gün saf protein/1 gün protein+sebze. İnanın seyirin ilk gününde kahvaltıda yediğim domates ve salatalık için Allah'a şükretmiştim. Sebzeye geçiş beni inanılmaz rahatlatmıştı. Hala da öyle. Şuan atakla birlikte 43. günümdeyim yani 37 gündür seyir yapıyorum. Ve toplamda 43 günde 11 kg vermiş bulunuyorum. ilk 3 haftada vücudumdaki toplam incelme iseee -44 cm. Bu inanılmaz bişey hayatımda ilk kez diyet yapıyorum ve sonucunu bu kadar net alıyorum.
    

         İNANIN!!!
   
     Diyet yapmaya başlayacak herkese sesleniyorum. İnanın arkadaşlar. Kendinize ve yapabileceklerinize inanın. Bu o kadar önemli bişey ki. İnsan kilo aldığını gördükçe bir daha veremeyeceği düşüncesi tüm bedeni kaplıyor. Ama yapabilirsiniz! 

       Yine çok uzattım :) bikaç ayrıntı daha vermek istiyordum ama daha da uzayacak. Bi dahaki yazıya artık. Bloğuma gelen ziyaretçilerimin yorum bırakması beni çok mutlu edecektir :) Sorularınız olursa yardımcı olmaya çalışırım.

      Görüşmek üzere... 
           

5 Nisan 2016 Salı

Dukan Diyetini Seviyorum!

       


          Dukan hakkında bir çok söylenti olsa da ben Dukan Diyetine arkadaşımın tavsiyesi üzerine başladım. İlk olarak kitabını okudum anladım kafama yatınca başlamaya karar verdim. Daha önce bir çok bloggerın dukana başlayıp tamamlayamadan sonlandırma hikayelerini okumuştum. Açıkçası çokta cesaret edemiyordum. Çünkü hayatında hiç diyet yapamamış birisi olarak 'diyet' sözcüğü bile benim yemeklere saldırmama sebep oluyordu. Dediğim gibi taa ki kitabını okuyuncaya kadar.
          Öncelikle dukanı bilmeyen yoktur ama yine de yüzeysel olarak üzerinden geçerek anlatayım. Dukan diyeti protein ağırlıklı bir diyettir ve evet başlarda insanı gerçekten zorlar :) 4 evreden oluşur ve bu evreleri tamamlamadan bırakmamak en temel kuralıdır. Bunlar:

          1. ATAK EVRESİ
          2. SEYİR EVRESİ
          3. GÜÇLENDİRME EVRESİ
          4. KORUMA EVRESİ

        Bu evreleri size kendi diyet sürecim boyunca teker teker anlatmış olacağım.

         Kitapta bahsedilen 'istediğin zamanda ve istediğin kadar ye' cümlesi benim dukana sıcak bakmama vesile olan ve aynı zamanda mantığını merak edip tüm kitabı soluksuz okuduğum kısım oldu. :) Malum beyin sınırlandırılmış hissetmeyince daha rahat hissediyor. Her diyetin olmazsa olmazı olan ekmek, un, şeker gibi gıdaları tamamen hayatımdan çıkarmam gerektiğini biliyordum ama bu diyetin sırrı ne olmalıydı?
          Dukan protein ağırlıklı beslenme biçimi idi. Hayatınızdan sadece ekmeği unu değil tüm karbonhidratlı gıdaları meyve şekeri dahil tüm şekerleri çıkarmanız gerekiyordu. Yani proteinin vücutta yakılma süresi ve yakılırken vücudun harcadığı efor, karbonhidrat ya da yağın hem vücutta kalma süresinden hemde kullandığı efordan kat be kat daha uzundu. Aslında temel mantık bu! Üstelik diğerlerini yediğinizde acıkma süreniz kısa iken protein ağırlıklı beslendiğinizde neredeyse hiç acıkmıyorsunuz. Acıkırsanız da istediğiniz vakitte protein yemeye devam ediyorsunuz. Dukanın kesin koyduğu kurallardan biri ise yulaf kepeği. Günde 1.5-2 yemek kaşığı kadar yulaf kepeği bu diyetin olamazsa olmazı. Yulaf kepeği tam bir protein deposu olmakla birlikte kişiyi tok tutma özelliği bulunuyor. Bununla birlikte günde 1.5 L su tüketimi de Dukanın kurallarından biri. Vücuda protein yüklemesi yapılınca böbreklerin zarar görmemesi açısında bence en az 1.5 l suyu tüketmemiz gerekiyor.
        Şimdilik Dukana kısa bir giriş yapmış olalım. Dukan için anlatmam gereken daha bir çok şey var size. Fakat bunları diğer günlere saklıyorum. Dukan tarifleri, vücudumdaki değişiklikler, kaç kilo verdim, dukan tehlikeli mi  vs vs...
   
      Görüşmek üzere bir sonraki yazıya kadar kendinize dikkat ediiin :-*

30 Mart 2016 Çarşamba

Bitki Dünyasına Ufak Bir Dokunuş

        Bu yazıda anlatılanlar tamamen hayal ürünü olmayıp bilakis yazarın bitkiler üzerindeki aşırı sevgi ve beceriksizliğinin bir dışa vurumudur!





        Hahaha :D Merhabalar beni gören, okuyan, duyan var mı bilemiyorum varsa onlara selam olsuuun. Kendimi kendi kendine konuşan yarım akıllı gibi de hissetmiyor değilim. Herkes ilk zamanlar böyle mi düşünüyordu acaba?
       Neyse mevzumuza gelelim. Bundan birkaç yıl önce yukarıda gördüğünüz güzelliği halk pazarından satın almıştım. O kadar güzeldi ki minyatür bir gül ağacı! Bayılmıştım resmen... 
Gelin görün ki bitki yetiştirme ve bakımı konusunda inanılmaz kötüyüm. Çok sürmedi ve kurutmayı başardım ne yazık ki :( 
      
      Bu aralar bitki sevdam tekrardan baş göstermeye başladı ve narin bitkilere kıyamadığım için (daha doğrusu günlük bakım yapılacak bitkiler diyelim) ilgim sukulent bitkilere doğru bir geçiş yaptı. Sukulent bitkilerle ilgili engin bilgilerimi sizinle daha sonra başka bir yazımda paylaşacağım. ehe ehe :p 
      Aşağıda göreceğiniz resimde ise bu güzel güllerin saksısına yaptığım kaplamaları göreceksiniz. Kırtasiyeden aldığım ince karton kağıtlar (adını bilmiyorum) tutkal ve makas işinize yarayacak olan malzemeler. Gerisi el becerinize kalmış :) Kolay gelsiiin***




29 Mart 2016 Salı

Maymun İştahlı Mıyım?

        Merhabalaaaar :)

       Sonunda evet benimde bir bloğum oldu! Eksik kalmadım. Aslında bu blog açma fikri seneler öncesinden bu yana aklımdaydı. Sanırım gerekli cesareti bulamadığım için açamamıştım. Aynı zamanda açmak problem değildi de bunu sürdürmek/sürdürebilmek -benim için- büyük bir problemdi. Ufak bir araştırma sonucunda açmış bulunuyorum neyse ki :)

       Bloğumun içeriğine gelecek olursam ki bu son yazım değilse :D şöyle söylemeliyim ki içimden gelen herşey bu blogda olacak. Ağırlıkla her daldan hobilerim :) , yemek ve pasta deneyimlerim, işsel sıkıntılarım :0, sevinçlerim, hüzünlerim, deneyimlerim, ilham aldıklarım vs...

       Şimdilik hoşçakalın, görüşmek üzereee ***